Schüssler Hücre Terapisi'nin Anahtarı

Schüssler Hücre Terapisi’nin Anahtarı

Schüssler Tuzları’nın Çalışma Prensibi

Bu yazıda Schüssler Tuzları’nın ve hücre terapisinin kökenlerine inip, hangi çalışmalar yapıldığı ve vücut içerisinde bu tuzların nasıl çalıştığı üzerine konuşacağız.

Vücudun %70’i su, %30’u ise topraktır. Vücutta bulunan maddeler organik ve inorganik olarak ikiye ayrılırlar. Organik madde olan karbonhidratlar, yağlar, proteinler ve vitaminler karbon içerirler.

Organik maddeler yanarken, inorganik maddeler yanmaz. Bu nedenle külde tespit edilebilirler. Mineraller inorganiktir ve yanmış canlıların küllerinde bulunabilirler.

Vücut mineralleri kendisi üretemez, kendisine sağlanması gerekir. Katı halde mineraller vücutta hiçbir zaman izole formda oluşmaz. Örneğin potasyum veya sodyum sadece mineral bileşikleri olarak bulunur. Mineral bileşiklerinin her birinin pozitif ve negatif kısımları vardır. Yani pozitif yüklü bir iyon ve negatif yüklü bir iyondan söz edilir. Örneğin pozitif yüklü bir sodyum iyonu her zaman negatif yüklü bir iyonun eşliğinde meydana gelir.

Negatif yüklü bir iyon klorür veya fosfat veya sülfat olabilir.

Bunlar organizmada sodyum klorür, sodyum fosfat, sodyum sülfat gibi bileşikler halinde bulunur. Bu mineral bileşiklere “tuz” adı verilir. Mineral tuzlar suda pozitif ve negatif yüklü iyonlara ayrışır. Bu nedenle elektrolitler terimi genellikle mineral tuzları tanımlamak için kullanılır.

Hücre metabolizmasındaki tüm süreçler -örneğin asit baz dengesi ve hücrelerin yenilenmesi- mineral bileşiklerinin varlığına bağlıdır.

Pozitif ve negatif yüklü iyonların hareketi organizmadaki hareket süreçleri için belirleyici olan bir salınım alanı yaratır.

Dr. Schüssler’in Çalışmaları

Zamanın çok ilerisinde olan Schüssler, mineral takviyeleri ile telafi edilmesi gereken “moleküler hareket bozukluklarından” söz etmiştir.

Diğer iyileştirme yöntemleri -örneğin Akupunktur- hücrelerin ve çevredeki hücreler arası sıvının duyarlılığına bağlıdır. Ve bu tür tedavilerin etkinliği Dr.Schüssler Tuzları ile arttırılabilir.

Dr.Schüssler geliştirdiği bu tedavi yöntemine “Biyokimya” adını verdi. Modern bilimsel biyokimya bağımsız olarak ve Schüssler’in çalışmalarına atıfta bulunmadan gelişti.

Schüssler Tuzları vücuttaki hayatî minerallerin emilimini ve kullanımını desteklemek ve düzenlemek için tasarlanmıştır. Schüssler Tuzları sayesinde insanın yaşam güçleri doğrudan güçlendirilir.

Schüssler Tuzları yapı malzemeleri ve fonksiyonel maddelerdir. Mineraller vücutta meydana gelen akla gelebilecek her süreçte yer alır. Kas hareketleri kemik yapısı, kalp aktivitesi, kan oluşumu, büyüme, yenilenme…

Vücuttaki biyokimyasal reaksiyonları kendilerini tüketmeden kontrol eden vitaminlerin aksine, mineraller genellikle vücuttaki kimyasal bileşiklere dahil edilir.

Mineraller dışkı, idrar ve özellikle ter yoluyla atıldığı için gereksinimin artması yapılan egzersizin türü, süresi ve şiddetinin yanı sıra çevre koşullarına da bağlı olarak açıklanabilir.

Böyle bir ek ihtiyaç her zaman vücutta stresli durumlar, fiziksel zorlanmalar, hastalıklar, büyüme aşamaları, hamilelik ve emzirme dönemleri ve genel olarak kötü beslenme alışkanlıkları için geçerlidir.

Schüssler Tuzları’nın eksikliği hücresel disfonksiyonlardan başlayarak doku hasarlarına, buradan da yapısal organ hasarları ve kronik hastalıklara giden bir dizi fizyolojik reaksiyonlara neden olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Adres

Büyükesat Mah. Saniye Sk. 4/3 Çankaya/ANKARA

Sasfarma

0 (505) 776 70 47

info@sasfarma.com

Serpil Aşar

0 (506) 312 45 45

Uzm.Ecz & Homeopat

SasFarma 12 yılı aşkın bir süredir yüksek kaliteli Schüssler Tuzları’nı ve doğal şifa için kanıtlanmış homeopatik ilaçları ilk olarak Türkiye’ye getiren ve bu alanda binlerce hekim ve eczacıya eğitimler veren 3 eczacı ortaklı bir firmadır.

Copyright © 2023 mmc All Rights Reserved.

X
Add to cart
× Hemen ulaşın.